BABAM GELDİ, AKLIMA
Ailece oy birliği ile bugün akşam yemeği olarak balık yemeğe karar verdik. Bence akşam yemeği olarak balık, bir kadın için en kolay yemek hazırlığıdır. Koca bir kase salata, arzuya göre ister fırın, ister tava, ister ızgara şeklinde de bir balık ve işte akşam yemeği tamamdır.
Balıkçının tezgahına geldiğimde ne alsam diye karar vermeye çalışıyordum. Çünkü evden çıkarken fikrim başka iken buraya gelip tüm balıkları taptaze ve o ihtişamları ile görünce kararsız kalmıştım.
Ancak herkes benim gibi değildi. Sağ tarafımdan balıkçıya yaklaşan ve bana göre Kore'li balıkçımıza göre Japon olan iki yabancı uyruklu kadınlar oldukça kararlıydılar. Hemen siparişlerini vermeye başladılar. Bir kilo kalamar, bir kilo karides ve dört adet palamut almışlardı. Anlaşılan evde ziyafet vardı. Bu denli çok deniz ürünü almış olmalarına rağmen, ayıklamasını bile istemediler. Çok aceleleri vardı galiba. Biz Türk kadınları, Maşallah yarım kilo olsa da ayıklanmadan bir de pişirime hazır hale getirilmeden balık alamayız. Şahsım adına bu fikirdeyim. Çünkü ben ve etrafımda ki arkadaşlarım en azından böyle. Bende karar vermiştim nihayet. Yarım kilo karides ve bir kilo da hamsi ama ayıklanmak şartı ile. Ne demiştik:
- ''Biz böyleyiz, aga''
Siparişimi verdiğim sırada solum da bir beyefendinin telefonu çalmıştı. 65 -70 yaşlarında olduğu sesinden anlaşılan bu amca telefonu açıp öyle içten ve samimi bir şekilde
- ''Efendim kızım'' dedi ki.
Gayri ihtiyari soluma dönüp baktım. Temiz, şık giyimli bu beyefendi ne kadar da üç yıl evvel kaybettiğim babama benziyordu. Önce sesi ile sonra görüntüsü ile allak bullak olmuştum. Sanki yüreğime bir hançer saplamış ikiye bölmüşler ve durduramadığım oluk oluk akan kan vardı içimde. Nefes alamadım. Balıkçımız fark etmiş olmalı ki ilk boşanan sandalye ye oturttu beni hemen.
- ''Abla otur sen biraz.'' Yorulmuşsun galiba. Zaten balıklar ayıklanması biraz zaman alır'' demişti.
Ama ben hala o amcanın telefonu açışı, seslenişi ve kızıyla konuşmasındaydım. Çın çın çınlıyordu tüm kafamın içinde. Çok kıskandım o an o telefonun ucunda ki kızını. Utanmasam babamın özlemini gidermek için:''Babacığım''deyip sarılacaktım adamcağıza. :)
Son bir ay hastalığının zor dönemleriydi. Canını yakmamak için sıkı sıkı sarılamamıştım babacığıma. En çok o koymuştu bana.
Sevgili, canım babacığım; sırdaşım, sohbet arkadaşım, yol göstericim. Sohbet ederken o saatler nasıl akar giderdi hiç anlamazdım. Seni çoook özledim.
Yokluğun bir kor gibi. Yavaş yavaş dağlıyor içimi. Ta ki böyle saniyelik olaylarla alev alev oluyor o kor. Söndüremiyorum.
Sadece o alevi yok ediyorum. Ama kor kalıyor içimde.
Bir keresinde oğlum açmıştı telefonu ''He canım'' diye. O zaman da böyle olmuştum. Sen telefonlarımı açardın bazen o hitap şekliyle. Her gün seninle konuşmalarımı özledim babacım. Oturmak için ucuna iliştiğim o sandalyenin tepesinde gözlerim ortalığa boş boş bakarken; aslında ben hatıraları film gibi izliyordum. Etrafım insanlar ile doluydu ancak sadece ben seyrediyordum o görüntüleri. O amcanın sesi ile daldığım bu hülyalardan kimse uzaklaştırmasın istedim. Ancak balıkçımızın:
- ''Hazır abla'' demesiyle kendime geldim.
Toparlandım. Ödememi yaptım. Mayhoş mayhoş yürüyerek evime geldim. Bugün bu balıkları babamın sevdiği gibi pişirmeye karar verdim. Sanki yanımda olacaktı. Bize eşlik edecekti. Bu kadarı bile beni avutmaya yetti biliyor musunuz?
Koca bir yeşillikten oluşan salatamı yaptım. Tam da babamın sevdiği gibi. Son zamanlarında çiğ hiç bir şey yiyememişti, canım benim. Bu senin için babacığım dedim içimden.
Balıkları hamsi-tava olarak pişirdim. En çok ta bu şekliyle severdi hamsileri. Mevsimi olmamasına rağmen senin için aldım canım babacığım.
Karidesleri biraz acı pul biberleyerek önce tavada beş-on
dakika çevirdim sonra güveç misali kaşar rendesi ile fırına verdim. Eminim ki bizden başka kişi yemiyordur acı pul ve bol baharatlı karidesi; canım babacığım.
Sonra çekirdek ailem ile oturduk afiyetle yedik.
Ey güzel insan seni önce Allah'a sonra Meleklere emanet ediyorum. Sen çooook iyi ve adil bir insandın. Biliyorum ki acılarından ve hüzünlerinden kurtulmuş huzur içinde emin eller ve yerlerde dinleniyorsun. Bizi bekliyorsun.
Varlığına ve birliğine inandığım ey Yüce ve Ulu Rabbim;
Sen bizleri şaşırtıp isyankar etme. İsyankar edip yanlış yollara saptırma. Acılarımızla başedebilme olgunluğu ver her birimize....
- Dertdeva Teyze -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder